Kandil hüsrana uğradı: Seçimle deviremeyiz, sokağa çıkın!
14 ve 28 Mayıs’tan sonra muhalefet cephesinde büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Elbette yayınladıkları mesajlardan dolayı hayal kırıklığına uğrayan bir grup daha vardı. O eli kanlı terör örgütü PKK…
Seçim sürecinde hem siyasi kanat HDP hem de dağ kadrosu Kemal Kılıçdaroğlu’nun her zaman yanında olduklarını belirten açıklamalar yaptı. Terör örgütü ve HDP, Kılıçdaroğlu’nun kazanacağından o kadar emindi ki, yandaşlarına her türlü sözü verdiler.
Bu yüksek gerilimli seçim sürecinde PKK her zamankinden daha fazla müdahil oldu. Başta Karayılan, Bese Hozat, Cemil Bayık ve Duran Kalkan olmak üzere PKK ekipleri açıklama üstüne açıklama yaparak süreçleri etkilemeye ve yönetmeye çalıştı.
DESTEK AÇIKLAMALARI BİTTİ, ELEŞTİRMELER BAŞLADI
Ancak bu müdahale sandıkta bozguna uğratıldı ve vatandaşlar, Kandil’in desteğini alan Kemal Kılıçdaroğlu’na yetki vermedi.
Seçim sürecinin ardından muhalefet hain terör örgütü PKK/KCK Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Karasu’dan geldi. Terör örgütünün yayın organına konuşan terörist Karasu, Millet İttifakı’nın iktidara karşı yeterince çaba göstermediğini söyledi.
Sokağa çıkmayalım, tepki vermeyelim diyorlar.
Karasu, Millet İttifakı’nın seçim sürecinde doğru bir tavır sergilemediğini de iddia etti. “Muhalefet halka sokağa çıkma çağrısı yapmalıydı”söz konusu.
“Sokağa çıkmayalım, tepki vermeyelim” dediler ve halk mücadelesinin önüne geçtiler.Karasu, muhalefet seçmeninin Millet İttifakı tarafından pasifleştirildiğini söyledi.
“SAVAŞMAYIN”
Son olarak Karasu konusuna ilişkin olarak, “Ama risk almaları gerekiyordu, seçime gitmezlerdi, sonra savaşırlardı. Seçim de bir mücadeleydi ve onlar da mücadele etmediler. Ondan sonra her türlü baskıyı yaptılar, her türlü baskıyı yaptılar. başvurular yapıldı, her türlü imkan kullanıldı, aldatıldı. Her türlü baskı normalleşti. Bu konuda sistem içindeki muhalefetin duruşu gerçekten zayıftı.”söz konusu.
“İNSANLARA ÖĞRETTİLER VE ETKİLİ MÜCADELE ETMEDİLER”
Karasu’nun açıklamaları şöyle:
Muhalefet, sistem içindeki muhalefet ve Millet İttifakı çok değerli hatalar yaptı. Bunu belirtmemiz gerekiyor. Artık AKP-MHP gerçeğini görmesi ve önlem alması gerekiyordu. Köleleştirilmeleri gerekiyordu. Bir tavır almaları gerekiyordu. İlk başta kayyumlara ve dokunulmazlıklara karşı tavır almadılar. Bu AKP-MHP iktidarının normalleşmesi, bu anti-demokratik uygulamalar ve gericiliğin normalleşmesi adım adım geldi. Birçok saldırıları oldu. Sokağa çıkmayalım, tepki vermeyelim” diyerek halkın çabalarını engellediler. Öne geçtiler ve bu tarafla etkili bir çaba gösteremediler.
“SEÇİMLE GİTMİYORUZ, MÜCADELE EDERLER”
Ama risk almaları gerekiyordu; seçimle değil, o zaman çaba göstereceklerdi. Onu almak da bir işti ve zahmet etmediler. Ondan sonra her türlü baskıyı yaptı, her türlü başvuruyu yaptı, bütün imkanlarını kullandı, dolandırdı. Her türlü baskı olağan hale geldi. Bu konuda sistem içindeki muhalefetin tavrı gerçekten zayıftı. Bunu görmezlerse durum onlar için daha da kötüleşebilir. Ya da onların yerine geçerler. Demokrasi mücadelesinin bir parçası değil, faşist iktidarın paydası haline geliyorlar. Evet CHP uzun zamandır böyle bir payda yaptı. Son dönemde biraz çalıştı, ondan kopmaya çalıştı ama yetmedi. Çaba zayıftı. Millet İttifakı sistem içindeki muhalefet tarafından eleştirilecekse bu çerçevede eleştirilebilir. Aslında bunları uzun süre değerlendirdik ve eleştirdik.