Haber

Savaş, darbe, şimdi deprem: Ermeniler ve Süryaniler yeniden göç ediyor

Fırat Bulut

MALATYA – Malatya’daki Ermeni ve Süryanilerin tamamına yakınının ikamet ettiği Çavuşoğlu ve Salköprü mahallelerinde büyük tahribat yaşandı. Eski binaların bulunduğu her iki mahallede de evlerin yüzde 90’ı yıkıldı veya ağır hasar gördü.

6 Şubat depremlerinden önce Ermeni ve Süryani topluluklarından sadece 60 kişinin yaşadığı mahallelerde 4 kişi hayatını kaybederken, sağ kalanlar şehri terk etti.

4 kişilik Tabas Ailesi enkazdan canlı çıkarılamadı.

DÖRT KİŞİLİK ERMENİ AİLESİ YIKAMA ALTINDAYDI

Maraş Pazarcık merkezli ilk depremde, Salköprü Mahallesi’nde 4 kişilik Ermeni Tabas Ailesi enkaz altında kaldı. Ayda Tabaş ve Sami Tabaş çifti enkaz altında hayatını kaybederken, çocuklarından komşularının yaraladığı Aleks Tabaş kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Deprem sabahı kar yağışı ve dondurucu soğuklar nedeniyle bazı depremzedeler evlerine girmek zorunda kaldı. Bu depremzedelerden Meryem Kabataş da ikinci depreme yakalandı ve cansız bedeni enkazdan çıkarıldı.

Tasharon Kilisesi de sarsıntı nedeniyle ağır hasar gördü. Malatya’nın Çavuşoğlu Mahallesi’nde 18. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen tarihi kilise, uzun süre atıl kaldıktan sonra 2021 yılında restore edilerek ibadete açıldı.

130 yıllık tarihi kilisenin bir yanında Çavuşoğlu Mahallesi, diğer yanında Salköprü Mahallesi bulunuyor.

Depremin ardından Taşharon Kilisesi’nin duvarlarında çatlaklar oluştu.

‘ONLARA ÇOK RAZI OLDUK’

Salköprü Mahallesi’nde oturanlar, enkaz altında kalanları kendi imkanlarıyla çıkardıklarını söyledi. Mahalleli Celal Amca deprem günü yaşananları şöyle anlattı: “İlk depremden sonra bağrışmalar oldu. İkinci depremden sonra sesler kesildi. Arama kurtarma ekipleri gelecek diye bizi yaklaştırmadılar.”

Tabas Ailesi ile ilgili olarak “Onlarla konuşma, biz zaten deliyiz. Tabas Ailesi ile komşuyuz. Yaklaşık 20 yıldır buradayım. Tabas’ın tam karşısında bir evim var. Allah kimsenin başına gelmesin. Onlardan çok memnun kaldık” dedi.

Öldürülen Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in doğduğu Boncuk Sokak’ta da çok sayıda ev hasar gördü.

‘BU KEZ DOĞAL AFET NEDENİYLE GÖÇ OLUYORUZ’

Yaşanan iki büyük depremin ardından ailesini Malatya’dan çıkarıp daha sonra geri dönen Süryani demirci Yusuf Bayyiğit, kentte kalan Ermeni ve Süryani nüfusun bir elin parmaklarını geçmediğini söyledi.

Malatya’nın Ermeni ve Süryani nüfusunun geçmişten bu yana yoğun bir şekilde göç ettiğini hatırlatan Bayyiğit, bu sefer de doğal afetler nedeniyle sınırlı olan nüfusun şehri terk etmek zorunda kaldığını belirtti.

Eskiden nüfuslarının çok daha fazla olduğunu ancak zamanla azaldığını anlatan Bayyiğit, 1970’lerde Salköprü ve Çavuşoğlu mahallelerindeki beş evden ikisinin Ermeni veya Süryani olduğunu söyledi. Türkiye’deki siyasi gelişmeler nedeniyle Ermeni ve Süryani nüfusun göç etmek zorunda kaldığını belirten Bayyiğit, birincisinin 1. darbe.

Süryani demirci Yusuf Bayyiğit şehri terk etmez.

‘YIKILMAYAN EVLER KULLANILACAK GİBİ DEĞİL’

Bayyiğit, depremin ardından ailelerini başka yerlere gönderdiklerini belirterek, “Maalesef bu sefer depremden dolayı herkes gibi biz de paramparça olduk. Şu anda hepimiz farklı bir yerdeyiz. Ailelerimizi de kaybettik. Bu depremde 4 kişi öldü. Depremden sonra benim gibi ailesini şehir merkezine gönderen bir kişi daha var; Biz iki kişiydik. Yine Malatya yakınlarında bir köye yerleşen iki ailemiz var. Bunun dışında burada yaşayan Ermeni ve Süryani ailelerin tamamı Malatya dışındaki akrabalarının yanına sığınmıştır. Elbette bu iltica geçici bir sığınaktır. Ama daha sonra nasıl döneceklerini veya geldiklerinde kalabileceklerini bilmiyorum. Çünkü yıkılan evler var ama yıkılmayan evlerde oturulacak gibi değil.”

Bayyiğit, yardım çalışmaları için şehirde kalırken ailesini şehir dışına gönderdi.

‘MALATYA’YI BİRARAYA GETİRMEK İSTEDİ’

Doğal afetin ayrım gözetmeksizin herkesi etkilediğini belirten Bayyiğit, “Sayımız yok denecek kadar azaldı. Bizden insanlar kalsın isterim, şehrimizi birlikte yükseltelim. Ne bileyim yerden kasa alıp yerine koymak bile şehre hizmettir diye düşünüyorum” dedi.

Hayati bir riskle karşı karşıya kalmadıkça şehri terk etmeyi düşünmediğini de sözlerine ekleyen Bayyiğit, belediye ile her zaman iletişim halinde olduğunu, severek çalıştığını, gerekirse büyük bir zevkle yapacağını söyledi. kendisine bir görev verilir.

haber-akseki.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu