Mezuniyet sonrası işsizlik, gençleri depresyona sürüklüyor

Üniversiteyi bitiren gençler, işsizlik ve belirsizlik nedeniyle ruhsal çöküşle karşı karşıya. Psikiyatrist Hande Gazey, “İşsizliğin sürekliliği, yalnızlık ve çaresizlik depresyonu tetikliyor” dedi. Gençler ise “Üniversite öğrencilerinden bile yoksuluz” diyor.

Kendilerinin ve ailelerinin büyük eforlarıyla üniversiteyi bitiren yüz binlerce genç, mezuniyet sonrası işsizlikle gayret ediyor. Her 100 üniversite mezunundan yalnızca 48’i kendi alanında iş bulabiliyor. İşsizlikle birlikte gelen belirsizlik, bilhassa gençleri derin bir ruhsal buhrana sürüklüyor. Gençler bu tabloya “mezun depresyonu” ismini veriyor.

BirGün’ün yer alan habere nazaran, Sosyoloji mezunu Kazım Çelebioğlu, garsonluk yaparak geçimini sürdürdüğünü belirterek, “Ne kadar çabalasam da yetmedi. Kendime ‘niye okudum?’ diye soruyorum. Üniversite öğrencisinden bile fakir, lakin diplomalı biriyim” dedi.

İşini kaybedenler artıyor: Son 2 ayda işsizlik maaşına başvuranların sayısı 498 bin 429!

Bir yıldır iş arayan eczane teknikerliği mezunu Kağan Sıhhiye ise, “Geleceği göremiyoruz. Ümitsizlik ve isteksizlik içindeyim. Aile ve etraf baskısı da ruhsal yükü artırıyor” kelamlarıyla yaşadığı duygusal yükü aktardı.

Afet İdaresi mezunu Yaşar Gümüşkan da yüksek lisans yaparken inşaatta yevmiyeli çalıştığını anlattı: “Ailemin ruhsal baskısı nedeniyle terapi aldım. Bu türlü olacağını bilseydim okumazdım.”

Psikiyatrist Hande Gazey ise, berbatlaşan ömür şartlarının gençleri depresyona sürüklediğini vurguladı: “Belirsizlik, yalnızlık ve çaresizlik ruhsal hastalık riskini artırıyor. Üniversiteler, işsizliğin mola yerleri olmamalı.” Gazey, ruh sıhhati hizmetlerine erişimin kamusal hak olması gerektiğini belirtti. 18 Mart sonrası oluşan toplumsal ortaklaşmanın değerine dikkat çeken Gazey, “Üniversiteler birlikte düşünmenin, umutla değişimin yeri olmalı” dedi.

DİSK-AR raporuna nazaran gerçek işsizlik 12 milyona dayandı