Türkiye’de çocuk yoksulluğu: Her 10 çocuktan biri yeni giysi ve ayakkabıya ulaşamıyor

Derin Yoksulluk Ağı’nın yaptığı araştırmaya nazaran Türkiye’de çocuklar sırf beslenme değil, giyinme hakkından da uzak kalıyor. 0-18 yaş ortasındaki 234 çocukla yapılan saha çalışmasına nazaran, her iki çocuktan biri kâfi iç çamaşırına sahip değil; yüzlercesi ayakkabı, pantolon ve tişört muhtaçlığını karşılayamıyor. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 datalarına nazaran, 15 yaş altı çocukların yüzde 9.2’si maddi imkânsızlıklar nedeniyle yeni bir giysiye sahip olamıyor. İki çift düzgün ayakkabıya ulaşamayan çocukların oranı ise yüzde 9.4.

Derin Yoksulluk Ağı (DYA), bu dataları alanda manalandırmak için birden fazla taban fiyatla çalışan yahut toplumsal yardımlarla geçinen 90 hanede, toplam 234 çocukla görüşerek kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya nazaran 129 çocuk kâfi iç çamaşırına sahip değil, 192 çocuk ayakkabı, 158 çocuk pantolon, 148 çocuk ise tişört gereksinimini karşılayamıyor.

“Bir eksiklik değil, bir eşitsizliktir”

Cumhuriyet’te yer alan habere nazaran, Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo, yoksulluğun çocukların hayatında yalnızca fizikî bir eksiklik yaratmadığını, tıpkı vakitte toplumsal dışlanmaya ve eğitime erişim hakkının zedelenmesine yol açtığını söyledi. Foggo, “Dün bir anne çocuğunun 23 Nisan aktifliğine katılması için beyaz gömlek alamadığını söyledi. Bu çocuğun yaşadığı şey sadece bir eksiklik değil, bir eşitsizliktir” dedi. Foggo, çocukların yüzde 18.7’sinin maddi nedenlerle okul aktifliklerine katılamadığını vurguladı.

Foggo, bir çocuğun, “Ayakkabım yoktu, ablamın bayan terliğini giydim, artık mahallede utanıyorum” tabirine yer verirken, bir annenin ise “Çocuklarımın vücudunu bilmiyorum zira yıllardır yeni bir kıyafet almadım” kelamlarını aktardı. Anneye nazaran, kıyafet gereksinimi çöpten, bağışlardan ya da belediye yardımlarından karşılanıyor.

Kıyafet yoksunluğu toplumsal travmaya dönüşüyor

DYA’nın araştırmasına nazaran, giysi yoksunluğu çocuklarda okuldan uzaklaşmaya, toplumsal etkinliklerden kopmaya ve özgüven kaybına yol açıyor. Bilhassa ergenlik çağındaki kız çocukları, kıyafetleri olmadığı için okuldan geri kalmak istemiyor.